Bosna-Hersek Eski Bosna-Hersek Değildir, Çünkü Türkiye Eski Türkiye Değildir

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Ege ve Balkan Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBAMER) tarafından, “EBAMER Balkan Konuşmaları” etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Bosna-Hersek’te Güncel Durum” isimli konferans Bosna-Hersek doğumlu İKÇÜ İslami Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Dr. Haris MACİC tarafından 17 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirildi.

Programın açılışında EBAMER üyesi Dr. Öğr. Üyesi Beycan HOCAOĞLU kısa bir giriş konuşması yaptı. Hocaoğlu; EBAMER olarak, merkezine Balkanları alan bir dizi konuşma ve tartışma etkinliği planladıklarını ve bu etkinliklerin ilki olarak Bosna-Hersek’in son aylarda öne çıkan meselelerini anlayabilmek için “Bosna-Hersek’te Güncel Durum” konferansının organize ettiklerini söyledi.

  Üç farklı kültür aleminin kesişme noktasında yer alan Bosna-Hersek’te 1990’lı yıllarda yaşanan insani dram ve savaş suçlarının hatırası ve acısı henüz unutulmamışken güncel gelişmelerin yarattığı endişe EBAMER bünyesinde gerçekleştirilen ilk konuşmanın odağına Bosna-Hersek’i koymayı bir zorunluluk haline getirdiğini belirten Hocaoğlu, söz konusu acı hatıraların tekrarlanmaması için günümüzdeki gelişmelerin de yakından takip edilmesi gerekliliğini dile getirdi.

Açılış konuşmasının ardından, İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü’nde görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Haris MACİC konu hakkında hazırladığı sunumunu dinleyicilerle paylaştı. Macic’e göre; Son haftalarda Bosna Hersek’te yükselen tansiyonun ve siyasi krizin köklerini 1995 yılının sonunda imzalanan Dayton Barış Anlaşması’nda bulunmaktadır. Bu anlaşma 4 sene boyunca devam eden savaşı fiilen durdurmakla birlikte savaş sırasında ortaya çıkan etnik bölünmeyi ve ayrılıkçılığı da bir anlamda yasalaştırmıştır. Bu nedenle söz konusu anlaşma ve onun dâhilindeki anayasal düzenlemenin bugüne kadar bütün siyasi krizlerin ve devleti sabote etmeye yönelik teşebbüslerin zemini olmuştur. Buna ilaveten son haftalardaki siyasi gerilimin önemli sebeplerinden birinin de geçtiğimiz aylarda görev süresini dolduran Valentin Inzko’nun Srebrenica Soykırımı’nı inkâr eden kişi ve kuruluşların cezalandırılmasını öngören yasa teklifi olmuştur. Zaten son derece kırılgan bir siyasi yapıya ve etnik hassasiyetlere göre düzenlenen yargı sistemine sahip olan Bosna Hersek’te, Inzko’nun bu inisiyatifi ayrılıkçı Sırp siyasetçilerini devleti sabote etmeye yönelik bir kez daha harekete geçirmiştir.  Bunun yanında Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un AB’in genişlemesini veto eden çıkışlarından sonra Balkanlar siyasetinde belirgin bir hedefsizlik ve dolayısıyla eski problemlere dönüş baş gösterdiğini ve yine bu gelişmeleri yakından takip eden Rusya ve Sırbistan’ın örtük müdahaleleri söz konusu krizin daha da derinleşmesine sebep vermektedir. Ne var ki hem Bosna Hersek’in 1991’deki konumundan farklı olarak bir savaş ihtimali karşısında daha hazırlıklı olması, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin çok etkin bir şekilde süreci takip etmesi Bosna Hersek kamuoyuna olumlu şekilde yansımaktadır.

Konuya olan hakimiyeti ve sunduğu farklı bakış açılarıyla dinleyicilerin takdirini toplayan konuşmacı daha sonra dinleyicilerden gelen soruları cevapladı ve yorumları dinledi.

Programın kapanışında tekrar söz alan Dr. Öğr. Üyesi Beycan HOCAOĞLU bir değerlendirme konuşması yaparak dinleyicilere katılımları için teşekkür etti ve 1 Aralık 2021 tarihinde “EBAMER Balkan Konuşmaları” kapsamında Bulgaristan üzerine bir konferans planlandığını duyurdu.

İlgili Resimler


Menüyü Kapat